İKİ YABANCI

Kadın Onun gerçekte nasıl bir adam olduğunu bilmiyordu. O yıllar içerisinde hiç durmadan değişiyordu. İri bir piton gibi kabuğundan kurtuluyor, kurtuluyordu. Her seferinde başka bir yüzle karşısına çıkıveriyordu. Taban tabana zıt ne çok yüzünü görmüştü kadın. Kabullense de, kabullenmese de her seferinde sessiz kaldığı bir kişilik kartelası. . . Adam da kadının gerçekte nasıl bir kadın olduğunu bilmiyordu. Hep olduğundan çok daha fazlasını düşünüyordu. Daha aşık, daha kıskanç, daha zayıf, daha baskıcı vs. Oysa kadın doğa ana gibiydi sadece. Dört mevsimi yaşıyordu. Bahar gibi eğlenceli ve neşeli, yaz gibi tutkulu ve sıcak, sonbahar gibi sanatçı ve hisli, kış gibi güçlü ve sert. Dalgalanmaları bundandı. Dengesiz olduğundan değil. Ve egosuna esir düşmeyecek derecede gururluydu.

Birbirlerine kimsenin olmadığı kadar yakın, kimsenin birlikte bir şeyleri paylaşırken olamayacağı kadar içten olmuşlarsa da, birbirlerini hiç tanımamışlardı. Kadın adamın şiirden bir portresini yapmak istiyordu. Bunu defalarca yapmış olmasına karşın, her seferinde öncekini eksik ya da yetersiz buluyor, yine deniyordu. Her seferinde kızıyordu kendine. Benim tanıdığım adam değil bu, diyordu. Biçareliğin hüznünü yaşıyordu.

Araya giren zamandı belki ama bu tanımamazlık her saniye büyütüyordu yabancılıklarını.  Onların acilen birbirlerini tanımaları gerekiyordu.  Bunu belki ikisi de bilmiyordu.  Ne kadın bir adım atıyordu ne de adam. . .  Bitmiş bir hikaye ya da hiç başlamaması gereken yanlış bir aşk hikayesiydi Onlarınki.  Böyle düşünüyorlardı.

Adam bir fazla macera,  kadın yanlış bir sapağa girmek gibi düşünüyordu geçmişte olanları.  Oysa bambaşka bir hayatta vazgeçilmezleriydiler birbirlerinin.  Unutmuşlardı bunları.  Birbirlerini yanlış tanımanın hatasıyla yok olmuştu aralarındaki her şey.  Sırt sırta vermiş; bambaşka bir kadere doğru ilerliyorlardı.

Bilmiyorlardı içlerindeki boşluğun sebebi neydi.  Neden kalp ağrıları çekiyor,  her daim yalnız hissediyorlardı.  Her öpüş,  her seviş neden tatmin etmiyordu ruhlarını,  hiç bilmiyorlardı.