YOLDA

Dümdüz yolların ne eğlencesi olabilir ki?
Yol dediğiniz yılan gibi kıvrılmalı.
Ve iki yanında ağaçlar olmalı.
Öyle ağaçlar ki birleşmeliler gökkubbenin hemen altında tanrısal nöbetçiler gibi.
Kıskanç rüzgarların uğultusuyla saldırmalı yağmur yollara.
Tüm koruyucunuz siyah bir cübbe gibi giyindiğiniz aşk olmalı.
Aşk bütün korkulardan korur sizi çağlar boyunca.
Öylesine hırçınken kabında,
Sadece yatağında kuduran bir nehir gibi uslu ve hasret kokulu,
Bir o kadar da zamansız ve mekansız.
Hain bir karanlık gibi sararak korurken
Fırtınaların gürültüsü eşlik etmeli adımlarınıza.
Sessizliktense eğer,
Alabora olmayı yeğlemelisiniz.
Sessizlik…
Sessizlik ölümle eşdeğer bir zulümdür yolda…

Olmak istediğiniz yerdesinizdir belki.
Oysa olmak istediğiniz yerler bir sandal gibidir.
Devamlı değişirler.
Bazen hem orada hem burada olmak istersiniz.
Fakat hayat sizi bir seçim yapmaya zorlar
Ve siz seçersiniz;
Kılıcınızı ya da hançerinizi…