GENE SÖZSÜZ GENE DİLSİZ

Şarkıya girmek için beklerken;
’Benim için’ çalıyorlar derdim içimden sazlara bakıp.
Bilirsin belki;
Muhteşem bir duygu…
Biraz narsist,biraz aşık,biraz da hüzünlü.
Kopup akar gibi dağın bağrından,
Hangi çığ benim kadar hızlı koşabilir ki sana?
Hangi şarkı için o şevkle çalabilirsin sen,
Bana hazırlandığın gibi?
Narin bir kadınla çarpışan bir volkan gibiydin
Her seferinde.
Duydun mu bilmiyorum.
Hiç ağlamadım.
Ayak diremeden yokluğuna,
Köşesine çekilmiş bilge bir kedi gibi saklandım.
Cambazın ipinin bir ucundaydın sen.
Diğer ucundaydım biliyorsun ben.
Sevgilim,yaralı yüzlüm.
Bir ben bilirim o yaraları.
Bir ben öperim hüzünlü alnını.
Bir ben yazarım acılarını.
Yorgun sokaklarda ismin yazılı.
Kaydedilmiş şehrin her yanına sesin.
Sevgilim,
Kızdın mı aşkımı anlattım diye onlara.
Onlar benim eserim.
Her şeyin olurdum ben.
Mavi gözlü sevgilin.
İnatçı saçlı kız çocuğun.
Kadife kaplı sandalyen.
Suç ortağın.
Hediyen.
Avukatın, yargıcın…
Duyuyor musun sevgilim;
Benim için çalıyor orkestra yine.
Ağlıyor muyum hiç,
Gördün mü?
Çalan keman yüreğimin inleyişi.
Ah gene sözsüz, gene dilsiz…