AŞKIN DİLİ

Seni çok seviyorum...Çok seviyorum seni...Hangi şekilde,kaç dilde söylesem yetmiyor bana.Çünkü içimi yansıtmıyor hiç bir dil...Aşkın bir dili olsaydı ah keşke,Belki bir nebze hafiflerdi içimdeki yangın...Bağrındaki sürüleri çığlık çığlığa haykıranBir kara orman gibi yanmazdı belki de...Ateşle buzun hamuru aynıdırBen heryerde yanıyorumYaz günü sürüklüyorum battaniyemi yerlerdeKış ortasında yüzmeye hevesleniyorum..Ben seni çok seviyorum...Kanayan,kalbim değil ki yalnız,Her azam feryatta....Dokunduğum

KÜÇÜK CADI

Doğasında vardı adaletHaksızlığa dayanamazdıHayalleri büyüktü,çok büyükNicelerinin varamadığı yerlere uzanacak kadar...Konuşmayı öğrendiği zamanlardan beri aşıktı sihireVe asla terketmediKim ne derse desin.Sabırla ilerledi yolunda.Çünkü tüm kalbiyle inanmıştıBekliyordu zamanınıKüçük Cadı...Ve bir gün,Hayallerini onunla paylaşan,İnançlarını sorgulamadan çoğaltan,Bir büyük de inanıyor diye haykırabilme gücünü aldığı,Can yoldaşı,tatlısı,adını aradığı Sihir YoldaşıVerdi ilk müjdeyi...Sihir vardı...Masallar Ülkesi vardı...Uğruna savaştığı büyülü dünyaKapılarını ikisine de açmıştıO

SEVGİLİM

Safir gözlüm,cin bakışlımGül yüzlüm,bilge sözlümGönlümün direği,ruhumun eşiNazlı dilli sevgilim... Hangi elmas ederidir bir gülüşünün?Sen ki uykumda paylaşamadığım.Gelişin habercisidir gün döngüsününAdını adımla harmanladığım... Bana gelen tüm yollar seni beklerTüm ziller adını bellerBelki birgün çalarsın diye.Dolunaylar zarif parmaklarını düşlerBelki bir gün aydınlatırım diye. Senin aşkındır beni şakıtanSevgilim,güzel gözlümBal dudaklım,billur kalplimÖmrümü ömrüne mühürlediğimNeredesin?

ELİF

Elif oldumÖnüme bir yol koydularBen hep ben oldumDokundum nokta olduHem yüreklendirdilerHem korkuttularLafzın bir ağırlığı vardıNe sağa gittim ne solaKorudum yerimiBen'im dedimDünyanın merkeziyim sandımÇevremdekileri bir fon sandımDünyayı bir izdüşümü gibi algıladımKağıda çok dokundumNoktalarla dolduBirleşti tek oldu.Bir noktayken bileElif gibi diktim her daimBilirim ne kadar yalnız olsamNe kadar sevilmesemDiğer noktalara bağlıyımBir parçasıyım.Ben,aşkın seçtiğiBen,tercih edilenBen bazen gönlünü susturanBazen

AY MAVİSİ

İçselliğim heyelan halinde.Başlamak üzere depremler.Bir yandan eteklerime çiçekler ekilirken,Diğer yandan baltalar savruluyor korularıma. Varlığım bir düzlemde ilerlesin derken,Darmadağın oluyor rotalarım.Çatlamış toprakları sevmiyoruz.Deniz kenarı olsun istiyoruz her yanımız.Ve ben ölüyorum. Bir gün bir arabanın altında kalıyorumBir gün kalp krizi geçiriyorum.Bir diğer gün takıntılı bir aşık tarafından vuruluyorum. Daha da kötüsü diriliyorum.Islak saçlarımdan tüm canlılığıyla akarken aşk

AŞK BİZİMDİ

Odalar dolusu hatıra nereye saklanır ki.Saçaklarından buz damlaları dökülür odaların.Ki biz her mevsim mutlu olabilen kişilerdik.Sen ve ben...Girdiğimiz her mekanı gül bahçesine döndürürAkşamları renkli kağıt fenerlerle donatırdık. Ay tutulacakmış bu gece.Büyük bir felaket bekleniyormuş güpegündüz.İklimsiz çiçeklerin sancısı tutacakmış peri bacalarını.Öylesine büyükmüş derdi dünyanın.Kimin umurunda. Sen değil miydin kalp ağrıları çeken uzağımda.Hani anlar iradene isyanla bana

BİR SEYYAH GİBİ

Camdan bir kule gibi yıkılıverdiğinde gönül,Yer sarsıldı,gök gürledi felaketlerin en büyüğüyle.Benim felaketim senin ekseninden geri döndü.Uğramadı mevsimlerine kışım. Yola çıktın.Yola çıktın mutlu bir seyyah gibi.Bırakıp ardında beniVe bütün anıları öldürüp içinde birer birerYola çıktın çığlıklarına kulaklarını kapatıp. Uçsuz bucaksız acıların uçurumlarına düştü ellerim.Ellerim,ellerinden uzakta küçüldü.Üşüdüler güvercinler gibi gecenin göğsünde. Çok çabuk vazgeçtin sevgilim.Sevgilim diyen sevgilim.Sen

NİCE YILLARA SEVDİĞİM

Nice yıllara sevdiğimNice yıllara doğru koş...Parmaklarında büyüsü bilgeliğinBir yaramaz kedi ol koş...Gökkuşağı ışıklarını,Yağmur bereketini,Güneş sıcacık ümitlerini armağan etsinO sade,nazlı ruhuna...Nice yıllara güzel gözlümPeri tozları yağsın her geceSen uyurken masmavi umutlarına... 15.05.2012